6 Mayıs 2013 Pazartesi

Cesur Yeni Dünya I

"Cemaat, Özdeşlik, İstikrar"


Nihayet Aldous Huxley distopyasını bitirebildim. Kapsamlı bazı okumalarla kitaba dönmem gerek. Bu yazıda biraz yüzeysel olarak bahsedeceğim. Anlatı Ford sonrası 632 yılında geçmekte. Ford Amerikan endüstrisinin ana figürü. Romanda Tanrı yerini almış. İnsanlar sıkıştıklarında, "Fordum bizi koru...", "ah Fordum." gibi cümleler kurabiliyorlar. Ford'un böyle önem teşkil etmesinin kitabın püf noktasının ekonomi ile alakalı olduğu izlenimini uyandırıyor. "Cesur Yeni Dünya" nın can alıcı kelimesi ise "istikrar". İnsanların normal biçimde doğmadı, şişeden çıktıkları, anne, aile kavramının müstehcen sayıldığı, insanların soma adlı yan etkisiz bir uyuşturucuya kapıldıkları, sadece işlerini yaptıkları, toplumun betalara, alfalara, gamalara vb. sınıfsal ayrımlara maruz kaldığı dönemin anahtarları; "düzen, istikrar". Yapılan her eylem ürkütücü bir biçimde toplum düzeni gözetilerek gerçekleştiriliyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor. Nasıl çıksın? Hepsi şartlandırılmış haldeler. İlk andan itibaren istikrarı sağlamaları uykuda şartlandırılan insanlar. Çeşitli sloganlarla mekanik işleyişi tamamen özümseyen, özümseyen bireyliği katledilen kişiler...

Ayrıca herkes mutlu. Nasıl mutsuz olsunlar, yapmak istediklerini sandıkları işte çalışıyorlar "Herkes herkese aittir" mottosuyla diledikleri insanla (tabii alfa alfayla filan, doğum kontrolü de üst düzeyde) birlikte olabiliyorlar. Kimsenin umrunda değil. Ne yazık ki kitabı okusalar orada yaşamak isteyen insanlar tanıyorum. O istikrarda. Ben ise hala, kitapta geçen Vahşi gibi mutsuzluk hakkının yadsınamaz değerini ölçüyorum. Mutsuzluk yokken nasıl mutluluğu hissedebilirsin ki, gerçek mutluluğu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder