23 Eylül 2013 Pazartesi

Üç Buçuğuncu Kattan Düşen Şairciğin Son Anları

korkuyorum
aradaki çürük merdivenlere denk geleceğim diye

Tanrım bu da oldu işte
yerçekimi kuvvetini tekrar tekrar denemek

epey lirik ve renklisin artık

saklambaç oynayan insanlar
omuzlarıma dokunan melekler
kaçışıyor gözlerinde

bak
aklıma neler gelmekte

üç kuruşluk
kir pası tutan
çalı süpürgesi yalnızlığım

upuzun masalar
domatesler
beyaz peynirler
kızarmış hamurlar

Ayla!!!
bakımsızlığından, sağanak almasından
kıyısında köşesinde
eciş bücüş otlarla
benim bittiğim Ayla

bir de

gür bıyıklı adamların
kentsel dönüşümün uğramadığı kadınları
meyhanelerde yad ederken
veya işportacıların
kendine uzun uzak gelen
tren yolculuğunda
aklından geçebilecek
biraz gayretle
hatırlanabilecek
şiirler yazamadığım

yani şair değilliğim

oysa yokuş yukarı yuvarlanmak
üç buçuğuncu kattan
asfalta çakılmak
şairlik gerektirirdi bir nebze

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder