tag:blogger.com,1999:blog-46402743890047965342024-02-07T17:46:01.730-08:00Yaşam AyracıCemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.comBlogger313125tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-29972280307048657402014-01-13T11:20:00.002-08:002014-01-13T11:20:47.075-08:00Yağmurlanınca Kentbu kentin tek gözlü kedileri<br />cinnet geçirmiştir<br />şiir kovalamaktan<br /><br />yağmur kokan satırları<br />uzaktan uzağa<br />tente altlarında izlerler şimdi<br /><br />-<br /><br />an<br />siyah beyaz<br />zaptedilmez<br />yorgun, çıplak<br /><br />öpülesi, pürtelaş yağmur<br /><br />mazgallara sürüklenir çaresiz<br />kaldırım kenarlarından<br />yelkenleri şiirlerle efsunlu<br />kağıttan gemiler<br /><br />cebelleştikçe boğulur<br />dudaklarından yosunları sökemeyen<br />geniş ağrılı denizler<br /><br />pis vapur camlarıyla seyredilen<br />yağmuru bile, filmiyle<br /><br />apartmanlar arası gerilen<br />sokak lambalarından<br />bir bir aşağı iner<br />kent cambazları<br /><br />iptaldir tüm kırık renkli uçurtma bayramları<br /><br />güneşi, vakti geldiğinde<br />tekrardan göğe iliştirecekler diye<br />çekmece arkalarında<br />elveda işlemeli mendillerin altlarında saklayan kadınlar<br />çoktan rüyalarını balkonlara asmıştır<br />gizlisiz saklısız<br />korkmadan<br /><br />neden asfaltta biriken yağmur suyunda<br />gökyüzünün giderek azaldığını<br />apartman çatılarının büyüdüğünü merak erderek<br /><br />öpülesi, pürtelaş yağmur<br />parmak uçlarında<br /><br />uzanıp öpüyorum<br />yalnızlığımın gökkuşağında<br />
<br />
Metin ÇalışkanCemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-70512320925448443892014-01-09T04:26:00.002-08:002014-01-09T04:26:23.418-08:00Hasarlı Anılaranlattıkça eksilen, tanıdık bir şeyler var<br />
<br />
oysa yetmeli çırılçıplak kalana dek<br />
sessiz şiirlerin hızla kana karışması<br />
<br />
bilirim ikimizin de göğü ayrı, yabancı<br />
herkesinki de kendince şenlikli, hüzünlü<br />
aynı bulutu öpebilmek mümkün mü<br />
<br />
yaşayamadıklarımızı kazıdıkça<br />
geçmişin dökülen, kayıp duvarları altından<br />
çıkan kırmızıları savunsak<br />
onlara uzansak belki<br />
<br />
evet bugün kırmızılar taşıdım<br />
henüz tanımadığım rüyalarımdan gizli gizli<br />
eksik ve belirsizdiler<br />
<br />
balkona çıkıp yağmur suyuyla güneşi yıkayan kadınlarca ayıplandım<br />
pencerenin en güzel tarafına denk gelip de açmayan menekşeler gibi<br />
<br />
anlatmasak hala durur muyduk kentin sarmaşıklı duvarları, sırlı trenleriyle<br />
<br />
Metin ÇalışkanCemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-17560582102951577982014-01-07T02:52:00.001-08:002014-01-07T02:53:32.321-08:00Kolonya Sokak<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">ah!</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">karanfilli evleri yanık çingene şehir</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">bayılmak üzeresin</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">yüreğindeki ağaçlar</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">tek tek sökülürken</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">dinle!</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">kuş dili tutulmuş</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">yeşili kan toplamış şiir şer dolu</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">özgürlüğe kök salan</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">istem dışı intiharlardan</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">ah!</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">usulsüz sevişmelerle</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">caddelerine yağmur inen şehir</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">düşmek üzeresin düşmek</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">kurtulmak imkansız</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">kağıt yangınlarından</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">dinle!</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">ilk kolonya sokak alev alacak</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">ben, içi titreyen bir yosun gibi</span></span><br />
<span style="font-family: MS Sans Serif;"><span style="font-size: 15px; line-height: 22px;">denizin genzine kaçarken</span></span><br />
<div>
<br /></div>
<br />
Metin ÇalışkanCemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-48148265956754837012013-12-07T04:01:00.000-08:002013-12-07T04:01:01.269-08:00Usul Adımlarla Pinokyoağaçların ekim çıplaklığı kadar kimsesiz<br />
bakış boşluğumun eksiltmeli yalnızlıkları<br />
<br />
göz altlarım neden böyle yağmur aşınması<br />
avuçlarım binlerce çizgi<br />
avuçlarım neden soğumayan tütün acısı<br />
<br />
büyük büyük gök aynalarda<br />
ressamın ilk fırça darbesini unuttuğu yüzüm<br />
<br />
içim efsunlu şiirlerle<br />
kayıp şehirlerle örülü<br />
<br />
dudaklarımda iki dize<br />
ceviz ağacı<br />
<br />
rüyalarımda<br />
akrobat harfler<br />
taklacı kelimeler<br />
cambaz cümleler<br />
<br />
ta<br />
ta<br />
takkk<br />
<br />
ağır çekim devinimler<br />
<br />
önce bir kış tangosu<br />
sonra ormanların intihar uğultusu<br />
donmuş ırmaklara yürürken<br />
bileklerimdeki ipler düşecek<br />
<br />
"kuklacının son gösterisi"Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-61701169433611059902013-12-07T03:59:00.000-08:002013-12-07T04:08:15.898-08:00H.G Wells: Görünmez Adam<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEji1UuwqEtcdv8EGA_K4E7JkEgZf1RmSTaGDRvGQENCkPNkAMlThRkt9dqBqvHaHyvjeAWkabE-bPPdt8qZlJ9vPNX0dbTuCZnv4p8BlC8_jLmsLg71aq7OYAjerFHh80Q1pnYoocu0-PU/s1600/gorunmez.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEji1UuwqEtcdv8EGA_K4E7JkEgZf1RmSTaGDRvGQENCkPNkAMlThRkt9dqBqvHaHyvjeAWkabE-bPPdt8qZlJ9vPNX0dbTuCZnv4p8BlC8_jLmsLg71aq7OYAjerFHh80Q1pnYoocu0-PU/s200/gorunmez.jpg" width="118" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Iping kasabası sakinleri onu ilk gördükleri zaman, bir pardösü giyiyor ve gözlük takıyordu tepeden tırnağa tüm vücudu bandajla sarılmıştı. Gizlediği kimliği ve garip davranışları, nedeniyle kasaba sakinleri ona sorular sorup, onun canın sıkılmasına sebep olmuştu. Önceleri, kasabalılar, onun başına korkunç bir kaza gelmiş olduğunu düşündüler. Ama gerçek, çok daha tüyler ürperticiydi.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bu gerçek açığa çıkmaya başladığında, sadece bir tek şeyin kesinliğinden emin olmuştu kasaba halkı: Bu yabancı bir ruh hastasıydı ve çevresindeki insanlara zarar vererek huzur buluyordu. İlk baskısı 1897 yılında yapıldığında, "Görünmez Adam" HG Wells'in, insanca değerleri önemsemeyen bilimin verebileceği zararlar hakkında dünyamızı haklı uyarısı olarak kabul edildi."</div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="font-size: 12px;"><br /></span></span></div>
<div>
Wells'in Görünmez Adam'ı üç kısımla ele alınabilir. Ana karakterinin gizemi üzerine kurulu ilk kısım, bilim, insani değerler açmazları arasındaki ikinci kısım, macera, gerilim romanlarını andıran kovalamacaları ve olay örgüsüyle üçüncü kısım. Tüm bu kısımların satır aralarında çizilen çıldırma eşikleri. Kitap yoğun bir gerilim dozundan ziyade tartışmaya açtığı problemler, dönemin İngilteresi hakkındaki tespitler ile sürükleyici anlatım tarzıyla önemli. Kitabın başında Wells'in öndeyişindeki kimi noktalar da özellikle fantastik edebiyatla alakalı söylemler kayda değer. Wells'e başlamak için epey ideal bir roman; Görünmez Adam.</div>
Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-75370520071951538792013-12-07T03:52:00.003-08:002013-12-07T03:52:59.971-08:00Tornistan: Ayçe Kartal<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object width="320" height="266" class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://img.youtube.com/vi/YS_N5lkR4fU/0.jpg"><param name="movie" value="http://youtube.googleapis.com/v/YS_N5lkR4fU&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="http://youtube.googleapis.com/v/YS_N5lkR4fU&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-70130001779415271882013-12-07T03:52:00.000-08:002013-12-07T03:52:37.928-08:00Neco z Alenky<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/2256.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://www.filimadami.com/afisler/2256.jpg" width="141" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Alıştığımız Alice hikayesindekinden farklı olan bu dünyada, korkutucu karakter ve yaratıklarla karşılaşıyoruz. Yönetmen Jan Svankmajer, sürreal öğeler kullanarak anlattığı Alice'in fantastik hikayesini bir korku masalına dönüştürüyor."</div>
<br />
Delik deşik kuklalar, durmayan saat tik takları, ürkütücü mekan ve karakter tasarımlarıyla tedirgin eden bir büyüme yolculuğu. Alice uyarlamaları arasında sanırım en nevi şahsına münhasırı Jan Svankmajer'in Neco z Alenky'si. Alice'in hem anlatıcı hem de hikayenin ana karakteri konumunda olması ise filmde farklı boyutlar yaratmış. Etkin ve edilgen, hem her şeyi yaşayan kendi dışında gelişen bir düşsel dünyayı kateden hem de o dünyanın sorumlusu. Henüz filmin başında Alice, izleyeceklerimizin çocuklar için olduğunu, belki de öyle olmadığını belirtir. Hakikaten film bu söylemi doğrular niteliktedir. Svankmajer kesinlikle şans verilmesi, izlenmesi gereken, farklı sinemasal deneyimler sunan bir isim. Alice başlangıç için doğru tercih gibi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/KVOmGJzj5LM?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-15681685034718765022013-12-02T02:50:00.001-08:002013-12-02T02:50:11.930-08:00Şangır Şungur Gökyüzüiki noktayız<br />
üst üste<br />
nefes nefese<br />
açıklayacak bir öncül cümle yok<br />
<br />
imla imha planında<br />
öznesizliğimizle bir aradayız<br />
hepsi bu<br />
virgül :<br />
<br />
sözcükleri ateşe vermek<br />
geçiyor içimizden<br />
ilk harflerinden başlayıp<br />
<br />
su'yu yakmak gerek<br />
tutup s'sinden<br />
<br />
(okyanuslar da tutuşur mu)<br />
<br />
kül rengine dönecek etraf<br />
kanatları isli kelebekler göreceğiz<br />
eski denizlerin yakınında<br />
<br />
çok sürmeden<br />
yakalanacağız elbet<br />
<br />
çöplerden<br />
pis sulardan<br />
küfürlerden<br />
çıkmaz sokaklardan kurduğumuz dili kuşatacaklar<br />
<br />
sinirinden ilkin çatlayacak gökyüzü<br />
şangır şungur kırılacak yukarımızda sonra<br />
<br />
paramparça bulutlar<br />
kağıttan kuşlar<br />
devrilecek üstümüze<br />
<br />
senin dudaklarında bir kuş kesiği<br />
benim yanaklarımda buluttan bir yara izi<br />
<div>
<br /></div>
Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-3985868196785965102013-12-02T02:48:00.003-08:002013-12-02T02:48:52.769-08:00Eddie Vedder - Society<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/Cy6iwP9Ux3A?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-31345210725362498192013-12-02T02:48:00.000-08:002013-12-02T02:48:01.413-08:00Zamyatin: Biz<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://frpnet.net/wp-content/uploads/2012/07/biz-yevgeni-zamyatin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://frpnet.net/wp-content/uploads/2012/07/biz-yevgeni-zamyatin.jpg" width="128" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Bütünlüklü, bitmiş bir topluma karşı olan Zamyatin "Biz"de böylesi bir toplumun olumsuzluklarını anlatır. 26. yüzyılda geçen romanda insan doğadan ve kendi "ben"liğinden koparılmış, "Biz"leşerek teknolojiye ve bürokratik devlete teslim olmuştur. Kişisellik yoktur... İnsanların adları değil, numaraları vardır. Saydam, cam duvarların arkasında yaşayan insanların her dakikası devletçe belirlenmekte, denetlenmektedir. Erkek ve dişi numaralar yalnızca, izin belgeleriyle önceden belirlenmiş sevişme saatlerinde birbirlerini ziyaret ettikleri zaman perdeleri indirme hakkına sahiptiler. Zamyatin "gerçek edebiyatın güvenilir ve gayretkeş görevliler tarafından değil, ancak aykırı ve asi ruhlular, çılgınlar ve hayalciler tarafından gerçekleştirilebileceğini" savunarak resmi görüşlere karşı çıkmış, kuşağının en radikal isimlerinden biri olmuştur."</div>
<br />
1984, Cesur Yeni Dünya gibi önemli distopyaların öncülü Biz'i nihayet okuyabildim. Ben'in katiyetle ortadan kalktığı, çalışma saatlerinin, cinselliğin ve hemen her şeyin kati bir disiplinle, matematiğin şaşmazlığıyla düzenlendiği, sınırlandırıldığı, insanların numaralarla isimlendirildiği, tek bir devleti, tek bir toplumu işaret ediyor kitap. Bu tek toplumu, kişisel kayıtlar tutan, İntegral uzay gemisinin inşasında görevli bir mühendis üzerinden takip ediyoruz. Geleceğin otoriter güçlerini zamanımızla kıyaslayabiliyoruz böylece. Sonuç şaşırtıcı...Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-66242630852423823542013-12-02T02:40:00.002-08:002013-12-02T02:40:53.908-08:00Fallen Art<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object width="320" height="266" class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://img.youtube.com/vi/4_7ojVm806c/0.jpg"><param name="movie" value="http://youtube.googleapis.com/v/4_7ojVm806c&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="http://youtube.googleapis.com/v/4_7ojVm806c&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-10856319582698507162013-12-02T02:39:00.000-08:002013-12-02T02:39:16.542-08:00The Squid and The Whale<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/1591.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.filimadami.com/afisler/1591.jpg" width="211" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Başarılı bir akademisyen ve yazar olan Bernard’ın hayatı karısı Joan’ın kendindeki yazarlık yeteneğini keşfetmesi ile altüst olur. Kıskançlık krizleri yaşamaya başlayan çiftin boşanma kararı alması ise Berkman ailesinin genç fertleri Frank’le Walt’un hayatını altüst edecektir."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Mürekkep Balığı ve Balina mizahi tavrıyla zaman zaman Wes Anderson filmlerini andıran karakterleriyle, yazarlığa, başarıya, başarısızlığa, aile içi ilişkilere, büyüme dertlerine bakış açısıyla, müzikleriyle epey keyif aldığım bir filmdi. Kimi sahnelerde kahkalarlar gülerken, kimi sahnelerde ise tuhaf hüzünler yaşadım. Seksenlerin Brooklyn'ini dekora yerleştiren sımsıcak bir dağılma öyküsü.</div>
<br />
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-2798554392375800612013-11-13T11:35:00.000-08:002013-11-13T11:35:11.309-08:00Paul Auster - Cam Kent<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.finalpazarlama.com/images/product/9799753420470.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://www.finalpazarlama.com/images/product/9799753420470.jpg" width="125" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. Aranan kişi o değildi. Fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. Ve böylece oyun başladı. Kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? Bu rastlantı onu nereye götürür? Rastlantıların onu götürdüğü yere sürüklenmeye neden razı olur? Bu soruların cevabı yok. Suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olayların peşi sıra, kişinin ardına düştüğü şey, sonunda kendi hayatı, kendi geçmişi, içindeki ben, içindeki öteki olabilir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
(Arka Kapak)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://ndbooks.com/images/authors/Auster_Paul.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://ndbooks.com/images/authors/Auster_Paul.jpg" width="133" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Uzun zaman sonra Paul Auster okumak harikaydı. Cam Kent'i bir solukta bitirdim. Öyküsü, karakterleri iyi çizilen tipik Auster metni etkisi yaratan, Metis Yayınları'nın iyi çevirisi sayesinde anlaşılabilir seviyedeki dil oyunlarıyla renklenen güzel bir kitaptı. Milton'dan Don Kişot'a çeşitli edebi göndermeler, dur durak bilmeyen referanslarlarıyla, gizemli kurgusuyla dolu dolu 143 sayfa. New York Üçlemesi'nin ilk kitabı Cam Kent, sonraki kitaplar; Hayaletler, Kilitli Oda için de heyecan uyandırıyor.</div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-78456902374900273942013-11-13T11:25:00.002-08:002013-11-13T11:25:43.775-08:00The Vanishing<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/7141.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://www.filimadami.com/afisler/7141.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Yönetmen: George Sluizer</div>
<br />
<br />
Birbirlerine aşık olan Saskia (Johanna ter Steege) ve Rex (Gene Bervoets) çifti, tatil yapmak amacıyla arabalarına atlayıp yola koyulurlar. Çiftimiz güle oynaya yollarına devam ederlerken Saskia Rex'e, belirli aralıklarla gördüğü ve her seferinde aynı kurgunun yaşandığı, özünde ikisinin de birbirlerine kavuşamadıklarını anlatan rüyalarından bahseder. Peşisıra patlak veren ve küçük bir anlaşmazlık sonucu yaşanan tartışma; Saskia'nın Rex' kendisini hiç bırakmaması için yemin ettirmesiyle son bulur ve dinlenmek üzere bir benzin istasyonunda mola verirler.<br />
Saskia, kahve almak için markete gider ve geri dönmez. Ne yapacağını bilemez bir durumda olan ve belirli bir süre arabasında Saskia'yı bekledikten sonra etrafı kolaçan eden Rex, herhangi bir sonuç alamaz. Hatta müessese sahibi, Saskia'nın belki de kendi isteğiyle oradan ayrılmış olabileceğini düşünerek ortada hiçbir delil bulunmadığını ileri sürer ve polisi bile aramaya tenezzül etmez.<br />
Rex ise böyle bir varsayıma asla inanmayacaktır...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/KlO2oIieI44?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Gözden kaçmaması gereken ufak bir sinemasal hadise... Kayboluş, çoğu gerilim filminin başvurduğu formüllere başvurmadan karakterlerini özellikle sosyopat profilini kanlı canlı gözler önüne seren, filmin finaline doğru ortaya çıkan detaylarla, ikili diyalogların iyi yazılmışlığıyla iyice yükselen, son yirmi, yirmi beş dakikası harika film. Basit bir çıkış yolundan ilk adımını atsa da pek çok önemli konuyu, ki yorumlarda da belirtildiği üzere en önemlisi kader, tartışmaya açıyor. İzlenmeli...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
---spoiler---</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Filmin sonlarında sosyopatın teklifi özellikle deneyimler hususu açısından epey irdelenebilir. Gerçeğin ne olduğu öğrenmenin, onun neler yaşadığını öğrenmenin tek yolu bu... Hakikaten karakter teklifini bir tuzak için mi yapıyordu yoksa gerçekten adamın Rex'in Saskia'nın neler yaşadığını tam manasıyla öğrenebilmesini mi istiyordu? Filmdeki kırılma noktaları da gayet iyi oluşturulmuş.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
---spoiler--- [^]</div>
Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-51684632153773741042013-11-05T01:13:00.001-08:002013-11-05T01:13:50.433-08:00Cam Kent<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.finalpazarlama.com/images/product/9799753420470.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://www.finalpazarlama.com/images/product/9799753420470.jpg" width="125" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Fuardan toplamda (kardeşimle birlikte) yirmi dört kitap elde edebildik. Tabii çoğu sahaflar sayesinde. Aralarında yok yok, 2001: Bir Uzay Macerası - Arthur.C Clarke, Zargana - Hakan Günday, Bahçıvan - John Le Carre, İçeri Girmez Miydiniz - Neslihan Önderoğlu... Hepsi bir ufak tefek nevi şahsına münhasır maymun iştahlı okur olarak heyecanlanmama sebep oldu. Yine de Metis'ten edindiğim Paul Auster'ın Cam Kent'inin yeri ayrı. Uzundur Auster okumadım onun külliyatını tekrardan gözden geçirmek için güzel bahane. Özellikle Sunset Park ve Ay Sarayı'nın baştan okumak geçiyor içimden. Bakalım...</div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-41541673538778011212013-11-04T02:04:00.000-08:002013-11-04T02:04:02.221-08:00Miller's Crossing<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/1009.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://www.filimadami.com/afisler/1009.jpg" width="133" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"1930'larda, çete savaşlarının ve mafyanın en tepede olduğu dönemlerde geçen Miller's Crossing, şehrin en önemli gangsteri olan Leo ve onun sağ kolu Tom'un çevresinde şekillenen olayları anlatır. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Film, başka bir mafya lideri olan Johnny Caspar'ın, Leo'dan Bernie adlı bir serseriyi öldürmesi için izin istemesiyle açılır. Leo, Caspar'ın bu isteğine izin vermez. Çünkü Bernie, Leo'nun sevgilisi Verna'nın kardeşidir. Tom, her ne kadar Leo'ya bu durumun başına iş açabileceğini ve kimseye güvenmemesi gerektiğini söylese de, Leo onu dinlemez. Artık etraflarındaki aşk, ihanet, ve ölüm oyunlarının bir parçası olduklarını anlama zamanları gelmiştir. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Coen Kardeşlerin mafya dünyasını kendilerine has tarzlarıyla ele aldıkları bu filmleri, bu dünyanın gizli saklı kalmış her bir entrikasını ele alıyor. Görüntü yönetmenliği ve John Turturro'nun muhteşem performansıyla da göz dolduran film, Coen'lerin en iyi kara filmlerinden biri olarak anılıyor."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Coenler'in ilk üçüne rahatlıkla girebilecek bir film Miller's Crossing. Detaylı senaryosu, çenebaz, ukala ana karakteri, Coenler'in hem ti'ye aldığı hem saygı gösterdiği mafya filmlerine hakimiyetleri filmin neredeyse her sahnesine sızmış. John Turturro'nun öne çıktığı oyunculuk performanslarında, Gabriel Byrne, Marcia Gay Harden, Albert Finney harikalar. İzleyici Coenler'in hangi filmini izlerse izlesin onların sinema hakimiyetleri hakkında akıl yürütmeden edemeyebilir. Evet, yaptıkları filmler kara film türüne giriyor fakat türü komediye de drama da gerilime de yedirmekte epey hünerliler. Miller's Crossing'de de bu özellikleri hissediliyor. Çatışma sahnelerindeki incelikli teknikleri, rüye sekansındaki o bilinçaltına seyirciyi de ortak etmeleri ve daha fazlası. Coen filmografisine dahil olan olmayan herkes Miller's Crossing'e şans tanımalı.</div>
Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-61759025833762026222013-10-30T02:54:00.002-07:002013-10-30T02:54:52.966-07:00Bergman - Skammen<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/QU7FasnIjMk?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-90097425988400739632013-10-30T02:53:00.001-07:002013-10-30T02:53:23.869-07:00Miracolo a Milano<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/4669.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.filimadami.com/afisler/4669.jpg" width="226" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Bu modern masalda, spekülatörlerin evlerinden atma tehdidiyle karşı karşıya olan bahtsızlar, meleklerin araya girmesiyle cennette ödüllerine kavuşurlar. İyi kalpli Toto ise, yerleştikleri yerde petrol bulunan Milanolu dilencilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışır..."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Vittorio De Sica'dan masalsı, güzelliği ayrıntılarda saklı, izlemesi epey keyifli, ana karakteri Toto şen şakrak Polyanna hallerinden güç bulan bir sefalet mucizesi. De Sica dönemin İtalya'sına yönelik önemli tespitlerde bulunurken pek incelikli sahnelere de imza atar. İzlerken anladım ki bu filmi sevmemek mümkün değil gibidir fakat Milano'da Mucize tarafından bakıldığında sorup durduğum iki önemli soru ortaya çıkıyor. Birincisi; bu fakirliğin, yersiz yurtsuzluğun, neredeyse dışlanmışlığın sorumluları kimlerdir? İkincisi; zar zor geçinen insanlar için hep bir ilahi dokunuş, hep bir mucize mi beklemek gerekir? Film cevap aradığım iki sualle de ilgilenmez. Evet, bu bir tercih olabilir. Yine de açığa çıkarmadıklarıyla uyutucu bir etkiye de sahip buldum Milano'da Mucize'yi. Beğendim, sevdim orası ayrı.</div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-4852368104102029792013-10-30T02:51:00.000-07:002013-10-30T02:51:08.735-07:00Bergman - Höstsonaten<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/4448.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.filimadami.com/afisler/4448.jpg" width="227" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Güz Sonatı atmosferine yüksek gerilimler ekleyen, incelikli senaryosundan, oyunculuk performanslarından güç alan, Bergman'ın tiyatro kökenli oluşuyla orta planlara, uzun planlara pay bırakan, yine Bergmanvari yüzlere odaklanan etkileyici bir film. Bir annenin çocuğunu henüz yolun başında nasıl darmaduman edebileceğine dair işaretler. Anne kız arasındaki diyaloglar, bastırılmış duyguların ortaya çıkışı, öfke patlamaları mükemmeldi. Filmin özünün ise anne kız arasındaki tabir yerindeyse piyano karşılaşmasında olduğunu düşünüyorum. Bergman'ın irdelemeyi sevdiği din, yoksunluk, kayıp, iletişimsizlik temalarına dokunan film sanırım büyük çoğunluğumuzun (tam manasıyla aynı ölçüde olmasa da) bir şekilde kendinden ufak parçalar bulabileceği filmlerden. </div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-74114646514454243162013-10-30T02:49:00.000-07:002013-10-30T02:49:07.606-07:00CCR - Suzie Q<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/YJe5sMBpnNY?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-44790618236806842092013-10-30T02:46:00.001-07:002013-10-30T02:46:12.615-07:00Tüyap ListesiKaçını edinebileceğim bilmiyorum ama uzun süre sonra kitap listesi yapmak iyi geldi...<br />
<br />
Alper Canıgüz - Cehennem Çiçeği<br />
Stephen King - Medyum<br />
Ahmet Ümüt - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi<br />
Yalçın Tosun - Dokunma Dersleri<br />
Mahir Ünsal Eriş - Olduğu Kadar Güzeldik, Evde Bangır Bangır Ferdi Çalıyordu<br />
İrem Karabaş - Tanrı Mandalina Ağacına Tırmanınca<br />
Bora Abdo - Öteki Kışın Kitabı<br />
Yekta Kopan - Bir de Baktım Yoksun<br />
Georges Perec - Uyuyan Adam<br />
Cenk Gündoğdu - Issız<br />
Hüsnü Arkan - Hiçe Doğru<br />
Haruki Murakami - Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında<br />
Hakan Günday - Piç<br />
Paul Auster - New York Üçlemesi<br />
Sergei Eisenstein - Sinema DersleriCemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-28366417614247846322013-10-30T02:40:00.001-07:002013-10-30T02:40:04.524-07:00Sine Ergün - Bazen Hayat<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://img.viralmecmua.com/viral298x378/2013/05/10/fft1_mf2373.Jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://img.viralmecmua.com/viral298x378/2013/05/10/fft1_mf2373.Jpeg" width="205" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i>Bazen Hayat,</i> gündelik yaşam anlarından, karşılaşma ihtimalimiz yüksek sahnelerden yakaladığı ayrıntılarla söylemlerini destekleyen kısa öyküler sunuyor. Bir çırpıda okunabilecek bir kitap. Tanıdık gelen anlar. Anlatım dilini biraz daha geliştirirse Ergün önemli öykücülerimiz arasına girecektir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-19508548944623491792013-10-21T04:50:00.000-07:002013-10-21T04:50:59.299-07:00Boş Zaman<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.hakanbicakci.com/media/gallery/main11.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.hakanbicakci.com/media/gallery/main11.jpg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Roman kahramanı neresi olduğunu bilmediği bir evde uyanır. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Adının Harun olduğunu ve hafızasını yitirmiş bir tarih hocası olduğunu öğrenir daha sonra. Geçici olduğu söylenen bellek kaybı bir türlü geçmek bilmez ve öncesiz bir şimdiki zamanın içine hapsolan Harun, geçmişinin peşine düşerek kimliğini yeniden inşa etmek zorunda kalır."</div>
<br />
<i>Boş Zaman </i>Hakan Bıçakçı'nın kurmakta usta olduğu tekinsiz atmosferi, yabancılaşmayı güçlü detaylarla yansıtan, motiflerini hafıza problemi üzerine işleyen etkileyici bir roman. Aniden dünyaya, bir yaşama fırlatılan insanı anlatıyor biraz biraz da... Hakikaten ait olduğumuzu düşündüğümüz, bize ait olduğunu düşündüğümüz yaşamın neresindeyiz?<br />
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-77440255637658117522013-10-21T04:44:00.001-07:002013-10-21T04:44:01.666-07:00Di'li Geçmiş Zamanlarüzerimize bir kent kurdular<br />
çelik köprüler<br />
demir kapılar<br />
sorgusuz sualsiz sokağa fırlatıldı rüyalar<br />
kağıt evler<br />
karton zamanlar<br />
<br />
adet edinildi<br />
plastik çiçeklere su verirken<br />
dokunmadan sevişmek<br />
<br />
megafonlardan yükselen<br />
karanlık ezgiler<br />
<br />
frenleri patlamış kırmızı bisikletleri<br />
bayır aşağı sürmek<br />
<br />
yağmurlu bir kara filmin son sahnesi<br />
floresan ışığı altında kesik kesik can vermek<br />
<br />
C.E.Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4640274389004796534.post-34452986989640625082013-10-21T04:42:00.001-07:002013-10-21T04:42:13.766-07:00Butch Cassidy and the Sundance Kid<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.filimadami.com/afisler/1144.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.filimadami.com/afisler/1144.jpg" width="205" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
"Butch ve Sundance, Hole-in-the-Wall çetesinin liderleridir. Sundance, ekibin kas gücü, Butch ise beynidir. Sürekli yaptıkları soygunlara her gün bir yenisini ekleyen ikilinin bu özgürlükleri fazla uzun sürmeyecektir. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Batı, artık gelişmeye ve modernleşmeye başlamıştır. Bu yeni sistem içinde böyle soygunculara da yer yoktur. Peşlerindeki ekipten kaçabilmek için Bolivya'ya gitmeye karar verirler. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Başrollerini Paul Newman ve Robert Redford'un paylaştığı Butch Cassidy and the Sundance Kid, westernler arasında klasikleşmiş bir yapıt."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Butch Cassidy and the Sundance Kid gücünü büyük ölçüde iki usta, karizmatik aktör Paul Newman ile Robert Redford'un oyunculuk performanslarından ve aralarındaki uyumdan alan bir western. Mizahi tarafı da oldukça iyi yakalanan keyifli bir filmdi. Türe hakim bir senaristin, yönetmenin elinden çıkma izlenimi veriyor. Bolivya sahneleri, Newman'ın zekası, sevimliliği, Redford'un silahını dans ettiren silahşörlüğü akılda kalıcı. Filmin sanırım en önemli bölümü final sahnesindeki dramatik etkinin öyle güzel işlenerek gerçekçiliğinden ödün vermeden, içimizi kederlendirmeyen bir etki yaratması. O ne harika histir o... </div>
<br />Cemal Erdemhttp://www.blogger.com/profile/15379424851935251466noreply@blogger.com0