13 Kasım 2013 Çarşamba

Paul Auster - Cam Kent


Her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. Aranan kişi o değildi. Fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. Ve böylece oyun başladı. Kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? Bu rastlantı onu nereye götürür? Rastlantıların onu götürdüğü yere sürüklenmeye neden razı olur? Bu soruların cevabı yok. Suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olayların peşi sıra, kişinin ardına düştüğü şey, sonunda kendi hayatı, kendi geçmişi, içindeki ben, içindeki öteki olabilir.
(Arka Kapak)



Uzun zaman sonra Paul Auster okumak harikaydı. Cam Kent'i bir solukta bitirdim. Öyküsü, karakterleri iyi çizilen tipik Auster metni etkisi yaratan, Metis Yayınları'nın iyi çevirisi sayesinde anlaşılabilir seviyedeki dil oyunlarıyla renklenen güzel bir kitaptı. Milton'dan Don Kişot'a çeşitli edebi göndermeler, dur durak bilmeyen referanslarlarıyla, gizemli kurgusuyla dolu dolu 143 sayfa. New York Üçlemesi'nin ilk kitabı Cam Kent, sonraki kitaplar; Hayaletler, Kilitli Oda için de heyecan uyandırıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder