24 Şubat 2013 Pazar

Pieta



"Pieta"...

Duk sinemasına ilk defa yakınlaşacak seyirciler için doğru bir tercih olmayabilir "Pieta". Zira yönetmenin filmografisinde belki biçimsel anlamda değil ama öykü anlatımı anlamında ufak tefek farklılıkar barındıran bir film oldu izlediğim.

Sert bir intikam öyküsü sunuyor "Pieta". Sindirilmesi aman aman kolay değil. Duk'un hemen hiçbir filmi rahat sindirilmez zaten. Sizinle uzunca bir müddet yürür gelir. Yönetmenin Fransa'da sinema (ya da güzel sanatlar) okumasının uzantılarını görsel anlamda görmek mevcut. "Pieta" dışında çoğunlukla bu izlenime kapılmıştım. Fakat bu filmde böyle bir izlenim edinmedim.

"Acı" filmi Kore Sineması'nın vazgeçilmez tematiği intikam olgusu nedeniyle pek çok filmle karşılaştırılabilir, benzeşlik kurulabilir. Fakat ayrıldığı noktalar filmin alttan alta işlediği, yalnızlık, sevgisizlik, iletişimsizlik, kapital yerleşim kültürü, sanayi toplumu gibi olgular göz ardı edilmemelidir. Sanırım Duk'un şiddetle alakalı seçimlerinin iş makinelerinde (çoğunlukla) olması bilinçli bir seçimdir. Ayrıca, kıyısından köşesinden, çevresel, bireysel gelişim faktörleri, suç nedenleri de tartışmaya açılır. Böylece film estetik veya stilize bir şiddet gösterisi vaad etmez.

Ayrıca, filmi basit bir intikam öyküsü olarak da görmedim. Tam tersine, bir merhamet hikayesi anlatıyor. Konusunu sömürmüyor, izleyiciye saygı duyuyor. 
Duk atmosferine alışık olanların kesin izlemesi gereken bir yapım. Diğerleri içinse bir Duk filmi izledikten sonra 

"Pieta"nın seyredilmesi tavsiyedir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder